7 Nisan 2009 Salı

Tasavvufi Hikmetler


İslam dünyasında genel kabul gören yaygın kitapların ilk sıralarında Ataullah İskenderî’nin Hikem’i de yer almaktadır. Tesbit edebildiğimiz kadarıyla bugüne kadar dünya dillerinde yapılan tercüme ve şerhleri yetmiş sayısını aşmıştır. Bu yaygınlığı sağlayan sebeplerin başında, herhalde tasavvufi hikmetlerin ve ıstılahların şiir diliyle kısa ve özlü bir şekilde vurgulanarak anlatılmış olması gelmektedir. (Kitabın Sunuş kısmından)


Hikmetlerden Seçmeler:

13. Dünyanın ve maddenin şekilleriyle aynası kirlenmiş olan kalp nasıl parlar. Şehvetleriyle bağlanmış olan kalp Allah’a doğru nasıl yol alır. Gafletlerin kirinden temizlenmemiş olduğu halde Allah’ın huzuruna girmeyi nasıl arzu eder, saçma sapan şeylerden vazgeçmeden sırların inceliklerini anlamayı nasıl ümid edebilir? 

36. Her türlü günah, gaflet ve şehvetin temeli ve kaynağı nefisten razı olmaktır. Her türlü itaat, yakaza ve iffetin kaynağı ise ondan razı olmamandır. 

51. İbadet ve taat yapamadığında üzülmemen, hata ve günah işlediğinde ise pişmanlık duymaman kalbin ölüm işaretlerindendir. 

59. Karanlık nefsin ordusu olduğu gibi nur da kalbin askeridir. Allah kuluna yardım yapmak istediği zaman nurlar ordusuyla onun imdadına koşar. Karanlık, zulmet ve ağyarın ilgisini ondan keser. 

76. Allah’ın katında değer ve kıymetini öğrenmek istiyorsan, hangi işte seni ikame ettiğine, seni hangi amelde tuttuğuna bak. 

78. Senin O’ndan istediğin şeylerin en hayırlısı O’nun senden istediğidir. 

103. Seni kendi yaratıklarından ürküttüğü zaman iyi bil ki, O sana kendisiyle üns ve dostluk kapısını açmak istemektedir. 

121. Namaz, günahlardan pisliklerden kalplerin temizlenmesi ve gayb kapılarının insana açılmasıdır. 

122. Namaz, münacaat yeri ve samimi dostlukların kaynağıdır. Sırların meydanları namazda genişler, nurların parıltıları da ondan doğar. 

138. Hakiki dost, senin ayıp ve kusurunu bildiği halde seninle arkadaşlık ve sohbet edendir. Bu da kerim olan Mevlâ’dan başkası olamaz. Arkadaşlık yapılacak kişilerin en hayırlısı senden ona bir şey gitmediği, bir menfaatı olmadığı halde sadece seni arzu edendir. 

145. İnsanlar sende bulunduğunu zannettikleri iyi huylardan dolayı seni methederler. Buna karşılık sen de nefsî huylarının gerçeğini bildiğin için onu kınayıcı ol. 

146. Mümin methedilince – kendisinde bulunmayan vasıflarla övüldüğü için – Allah’tan hayâ eder. 

148. Hak etmediğin halde övüldüğünde sen de hemen hak ettiği ve lâyık olduğu şekilde O’nu öv. 

162. Nefsin hazzı günahta açık ve zahir, taat ve ibadette gizli ve bâtındır. Gizli olanın tedavi ve ilacı ise çok daha zordur. 

181. Kendi iyiliklerinin yaygınlığından söz edenleri günah ve masiyet susturur. Halbuki Allah’ın ihsanın bolluğundan bahsedenleri günah ve hata susturamaz. 

205. Çoğu kere sana inip gelen nurlar kalbini, kâinat ve eşya suretleri ile dolu olarak buldukları için indikleri yeri terk edip giderler. Kalbini masiva ve ağyardan temizle ki Hak Teala onu maarif ve sırlarla doldursun. 

209. Sevdiğin her şeyin mutlaka kulu-kölesi olursun. Halbuki Allah kendisinden başka hiçbir kimseye köle olmanı sevmemekte ve istememektedir. 

Hikem-i Ataiyye (Tassavvufî Hikmetler), Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Kara, Dergah Yayınları